CHP' den 12 Eylül 1980 Askeri Darbe Yıldönümü Hakkında Yazılı Basın Açıklaması
Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale İl Başkanlığı ve Merkez İlçe Başkanlığı, 12 Eylül 1980 Askeri Darbenin yıl dönümü dolayısıyla Basın açıklaması yaptı
12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleştirilen askeri darbenin yıldönümündeyiz. Bu askeri darbe, ülkemizin demokrasi tarihinde derin yaralar bırakan olaylardan biridir. Askeri yönetim, darbeyi halkın huzuru ve güvenliği için bir zorunluluk olarak savunsa da, bu süreçte yapılanlar Türk demokrasisine onarılamaz zararlar verdi. Darbe sonrasında, yüz binlerce insan siyasi görüşlerinden dolayı baskıya maruz kaldı. İşkenceler, hukuksuz yargılamalar ve idamlar, bu dönemin en acı sonuçları arasında yer aldı: - 1,683,000 kişi fişlendi. - 230,000 kişi sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı. - 517 kişi idam cezasına çarptırıldı.Bu idamlardan 50’si infaz edildi. - 650,000 kişi gözaltına alındı, işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. - 30,000 kişi siyasi nedenlerle yurtdışına kaçmak zorunda kaldı. - 14,000 kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. - 30,000 kamu görevlisi işinden oldu, binlerce kişi işkence altında hayatını kaybetti veya sakat kaldı. - 141 gazeteci tutuklandı, binlerce gazete ve dergi yayını durduruldu. 12 Eylül darbesinin en kalıcı sonuçlarından biri de 1982 Anayasası oldu. Bu anayasa, askeri yönetimin otoriter yapısını koruyacak şekilde hazırlanmış, kuvvetler ayrılığını zayıflatmış ve temel hak ve özgürlükleri sınırlandırmıştı. Bu anayasa, halkın demokratik katılımını engelleyerek, devletin denetlenebilirliğini ortadan kaldırdı. 1982 Anayasası ile birlikte, Türkiye’nin siyasi ve hukuki sistemi askeri vesayetin gölgesi altında kaldı. AKP iktidarında yapılan anayasa değişiklikleri, mevcut sorunları daha da derinleştirdi. 2007 ve 2010 yıllarında yapılan değişikliklerle, kuvvetler ayrılığı ilkesi büyük ölçüde yok sayıldı. Özellikle 2017 referandumu ile geçilen “başkanlık sistemi” tek adam yönetimine zemin hazırladı. Yargının bağımsızlığı zedelendi, yürütme ve yasama arasındaki denge bozuldu. Kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılması, Türkiye’yi demokratik işleyişten uzaklaştırarak, hukukun üstünlüğüne olan güveni sarstı. AKP iktidarında, anayasal düzenlemelerle denetleme mekanizmaları neredeyse tamamen devre dışı bırakıldı. Özellikle basın özgürlüğüne yapılan baskılar, siyasi partilere yönelik müdahaleler ve yargı bağımsızlığının kaybı, Türkiye’nin demokrasi endeksinde gerilemesine neden oldu. Bu değişikliklerle, darbe ürünü olan 1982 Anayasası daha da otoriter bir yapıya büründü. 12 Eylül askeri darbesi, Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine büyük zararlar verdi. Darbenin ardından gelen idamlar, baskılar ve hak ihlalleri, halkın iradesini hiçe sayarak ülkemizin geleceğini karanlık bir döneme sürükledi. 1982 Anayasası ile pekişen bu yapısal sorunlar, AKP iktidarında yapılan anayasa değişiklikleri ile daha da derinleşti. Demokratik süreçlerin, kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve hukukun üstünlüğünün zayıflatıldığı bir ortamda, ülkemizin geleceği daha büyük risklerle karşı karşıya kalıyor. Ancak tarih, hepimize şunu gösteriyor: Halkın iradesine ket vuran her türlü girişim, eninde sonunda milletin kararlı direnciyle karşılaşacaktır.
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı ve Merkez İlçe Başkanlığı.