Sevgili okurlarım, bugün sizlerle Türkiye’nin Gelecek Perspektifi üzerine konuşmak istiyorum.
783.562 km²’lik cennet vatanımızda yaklaşık 85 Milyon vatandaşımızla beraber hayat mücadelesi veriyoruz.
Ülkemizde bugün herkes rızkını farklı yollardan kazanırken gelecek adına da birçok vatandaşımız adımlarını atıyor.
İnsanlar için gelecek önemli. Çünkü bilinçli her birey yarınına da hazırlık yapmak zorundadır. Bireyler kendisi için geleceğini güvence altına alırken neden ülkesi için geleceğine endişe etmiyor? Bugün Dünya’da BM tarafından tanınmış 208 ülke vardır. Bunlardan birisi de Şanlı Türkiye’dir. Peki tarihi ile büyük gurur yaşatan ülkemizin geleceği için hazırlık yapıyor muyuz? Bu görev başta devlet adamları ve siyasiler olmak üzere her vatandaşımıza düşmektedir. Ülkemizin geleceği için vizyon planlarımız hazır mıdır? Bazı Ülkeler gibi bizimde 20-50-100 hatta daha ötesi planlarımız var mı? Vatandaşlar için Ülkemizin geleceğini şekillendirecek çocuklarımıza özel eğitimler veriyor muyuz? Onların perspektifini artıracak neler yapıyoruz? Bunları düşünelim sevgili okurlarım.
Türkiye’nin Gelecek Perspektifinde öncellikle yapay zeka olmalıdır. Her ülke bu alanda eşittir. Üretilecek her yeni bir buluş ülkemizin geleceğine maddi ve manevi kazanç sağlayacaktır. Türkiyemizin gelecek perspektifinde daima gençler olmalıdır. Bugün gençlerimiz saçma sapan TV programları, Sosyal Medyadaki akımların kurbanı olmaktadır. Geleceğimizi şekillendirme adına gençlerimize özel görsel programlar yapmak için bekleyenlere inat bizler de birşeyler yapmalıyız. Gençlerimizi kaybetmemiz gerekiyor. Çünkü onlar bizlerin geleceği olacaklar. O zaman gençler için özel bir eğitim programı yapmamız gerekiyor.
Türkiye’nin Gelecek Perspektifinde tarım olmalıdır. Pandemi ve savaş şartları bize tarımın önemini her geçen gün göstermektedir. Milli tohumlarımızla, ekilebilir tüm arazilerimizi bilinçli ve planlı bir şekilde takibi yapılabilecek şekilde ekmeliyiz. Ürünlerimizi üretirken de milli tohumlarımıza önem vermeliyiz.
Türkiye’nin Gelecek Perspektifinde markalaşma olmalıdır. Bugün ZARA gibi firmalar dünyadaki çeşitli ülkelerde ürettikleri ürünleri sırf markası altında satmakta ve büyük karlar etmektedir. Bizim de geleceğimizde her alanda özel markalaşmış firmalar olmalıdır.
Biz bunları başarabilecek güç ve zekaya sahibiz. Bürokrasi aşıldıktan sonra insanlarımız inandırıldıktan sonra ve en önemlisi doğru teşvikler verildikten sonra bunlar hayal değil gerçek olacaktır.
Bugün Markası çok olan ülkeler, Tarım ve Sanayi’de güçlü ülkeler ve en önemlisi gençliğini düzgün ve planlı yetiştiren ülkeler refah ve müreffeh içinde yaşamaktadırlar. Peki biz ne yapacağız. Durmandan bu yolda çalışacağız sevgili okurlarım.